İstanbul’un İlçelerinin İsimleri Nereden Geliyor?

1- Beyoğlu

Bizans döneminde yerleşim alanı olarak kullanılmıyordu. Halk da buraya karşı yaka, öte anlamına gelen “pera” kelimesini kullandı ve Peran Bağları olarak isimlendirildi. Yabancılar Pera olarak kullansa da Türkler Beyoğlu’na çevirdiler. En güçlü rivayet şudur: Fatih Sultan Mehmet döneminde Pontus prenslerinden Aleksios Komnenos’un İslamiyeti kabul ederek burada yaşamasından dolayı burası Beyoğlu adını almış.

2- Etiler

1950’li yıllarda Etibank ortaklığıyla Etiler Yapı Kooperatifi kurulmuş ve bu bölgeye 192 villa inşa edilmiştir. Bu sebeple ilçenin adı Etiler olarak kalmış.

3- Laleli

Rivayete göre buranın adı bir dervişten dolayı kaynaklanmaktadır. III Mustafa döneminde Laleli Baba isimli bir derviş yaşamış ve padişahın bayağı sevdiği biri olmuş. Padişah da bu sevgiye karşılık yaptırdığı bir camiiye Laleli Baba adını verdi. Türbesi Fatih’te yer almaktadır.

4- Okmeydanı

Ok atılan yer anlamına gelen Okmeydanı, savaş zamanında orada kurulan bir karargâhta ordunun kalmasından sonra bu ismi almıştır.

5- Akaretler

Sultan Abdülaziz döneminde karar verilip II Abdulhamit döneminde Vakıf Azizeye Camii’nin giderlerini karşılamak için bir vakıf kurulmuştur. İşte bu vakfın adı Akaretler’dir.

6- Beşiktaş

Rivayete göre; Hz.İsa’nın beşiği Kudüs’ten getirilerek Rahip Yuşka tarafından burada yaptırılan kiliseye konur. Bu sebeple taş beşik anlamına gelen “Kone Petro” adı konuldu. Daha sonra kiliseye Rumlar arasında “Taş Beşik” denmiş ve rahip ölünce beşik Ayasofya’ya götürülmüş.

7- Kadıköy

Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet buranın fethinde çok bakımsız bir yer olduğunu fark etti ve buraya bir kadı atadı. O günden sonra da Kadıköy diye anılmaya başladı.

8- Galata

2 rivayet var. Birincisi “gala” rumca da süt anlamına gelmektedir. Bizans dönemlerinde bu bölgede çok fazla süthane olduğundan ötürü böyle söylenmiştir. İkinci bir rivayet ise İtalyanca’da “galata” denize inen yol anlamına gelmektedir.

9- Aşiyan

Tevfik Fikret’in evinin burada olmasından ötürü bu ismi almıştır. Farsça’da kuş yuvası anlamına gelmektedir.

10- Bomonti

1902 yılında Bomonti kardeşlerin kurduğu bira fabrikası bu bölgeye ismini vermiştir.

11- Pendik

Bizans döneminde surlarla kaplı alan anlamına gelen “pantecion (pantiki)” ismini almıştır. Şu anki anlamı da duvar demektir. İstanbul’a doğudan gelebilecek olan saldırıları önlemek amaçlı kullanılır. Savunma hattıdır.

12- Bakırköy

Bizanslılar “Makri Hori” derlerdi. 14. yüzyılda ilçeyi Osmanlıların fethetmesiyle ismi “Makriköy” olarak değiştirildi. 1925’te ise yabancı kökenli kelimelerin değiştirilmesi sırasında Atatürk’ün isteğiyle bugünkü adını aldı.

13- Bebek

Fatih Sultan Mehmet zamanında buranın muhafazasını “Bebek” lakaplı bölükbaşına verdiğinden ötürü ilçe bölükbaşının lakabıyla anılmıştır.

14- Şişli

Zamanında şiş işiyle uğraşan bir aile sebebiyle buraya Şişçiler Konağı denilmiş. Daha sonra da Şişli ismine kadar evrilmiştir.

15- Feriköy

İlçe adını Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz döneminde yaşamış olan Madam Feri’den alır. Bölgedeki geniş topraklar padişahın isteğiyle Madam Feri’nin eşine bağışlanmış ve eşi öldükten sonra ilçe Madam Feri’nin ismiyle anılmaya başlamış.

16- Beykoz

İlk kez Bizanslılar tarafından Beykos ismiyle anılmıştır. Kos, Farsça’da köy anlamına gelmektedir. Ve döneminde toprak sahipleri zengin insanlar olduğundan ötürü Beykoz adını almıştır.

17- Arnavutköy

Eski adı Hestai’dir. Fatih Sultan Mehmet döneminde Arnavutluk ve Epir fethedildikten sonra 1486 yılında getirilen Arnavutların buraya yerleştirilmesinden dolayı bölge Arnavutköy adını almıştır.

18- Topkapı

Fatih’in toplarını bilmeyen yoktur. Fetih zamanında Fatih otağını buraya kurdurmuştur ve topları da burada konumlandırmıştır. Fetihten sonra bile toplar o bölgede kalmaya devam etmiştir.

19- Unkapanı

Rivayete göre bu bölgede esnafa un dağıtılırmış.

20- Merter

Bu bölgede Ahmet Merter’e ait ‘Merter Çiftliği’ bulunuyordu. Rivayetlere göre bu geniş arazinin iskana açılması ile semt ‘Merter’ olarak anılmaya başlamıştır.

21- Bostancı

Semtin yönetimi, Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren sarayın bağ ve bahçeleri, kayıkhaneleri, köşklerin korunması ve bakımından sorumlu olan bostancıların elindeydi.

22- Caddebostan

Caddebostan, 18yy’da tarla ve ağaçlarla kaplıydı. Bu sebeple adeta kaçakların saklanma yeri haline gelmişti. Önder Şenyapılı’ya göre kaçaklara karşı buralarda kol gezen bostancı devriyelerinden dolayı semte önceleri ‘Cadı Bostanı’ denmiştir. Cemal Paşa’nın burayı almasından sonra ise semt ‘Caddebostanı’ olarak anılmıştır.

23- Fenerbahçe

16. yy’a kadar Kalamış olarak geçen bu bölgeye deniz feneri yapılmasının ardından Fener Bahçesi ismini almıştır.

24- Taksim

İsmi maksem’den gelmektedir. Kente ilk defa kuzey ormanlarından su getirilip, suların taksim edildiği yer olarak bilinmektedir.

25- Eminönü

Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren Gümrük Eminliği bulunduğundan ötürü Eminlik Önü diye anılmaktadır.

26- Kabataş

Zamanında Güngörmez Kilisesine düşen bir yıldırımın bu kiliseyi havaya uçurduktan sonra taşlarından birinin bu bölgeye düşmesinden ötürü Kabataş ismini almıştır.

27- Göztepe

1329’da bölgede bir Ahi tekkesi kurulmuş, burada Bizans’ı gözleyen ve devlete bilgi aktaran dervişlere de ‘Gözcü Babalar’ denmiştir. Rivayetlere göre bunlardan biri olan Gözcü Baba’nın burada gönüllü olmasından dolayı bölgeye ‘Gözcü Baba Tepesi’ denmiş, zamanla Göztepe halini almıştır.

28- Kalamış

Kalamış’ın isminin Rumca ‘kalamis’ kelimesinden geldiği söylenir. Sazlık, kamışlık anlamına gelen ‘kalamış’ın bazı kaynaklarda ismi ‘kalamati’ olarak geçer. 65-70 yıl önce burada bulunan bodur ve sık sazlardan dolayı böyle adlandırıldığı da söylenmektedir.

29- Şaşkınbakkal

Rivayete göre, burada henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde, bir zat, bu alabildiğine uzanan bomboş kırlık alanda, sadece bir kaç çiftlik evi için bakkal benzeri bir yer açmaya karar vermiş ve bu kararını uygulamıştır. Bunu gören halk ‘Bu adam şaşırmış, kim gelir de bu kuş uçmaz kervan geçmez yerden alışveriş eder’ demiş. Adama da bundan ötürü Şaşkın Bakkal sıfatını yakıştırmışlar. Daha sonra semtin adı böyle kalmış.

30- Tarabya

Rivayetlere göre burası eskiden ‘zehir’ anlamına gelen ‘Pharmacia’ ya da ‘Pahamakias’ olarak adlandırılmaktaydı. Ancak kimse ismi ‘zehir’ anlamına gelen bir yerde oturmak istemediğinden bu ad ‘Therapia’ (şifa, terapi) olarak değiştirilmiştir.

31- Maltepe

Türkler eskiden içinde hazine ya da define bulunan küçük höyük biçimindeki toprak yığınlarını ‘Maltepe’ olarak adlandırırlardı. Tarihçi Hammer de bu kıyı şeridindeki bütün tepelere Maltepe dendiğini belirterek bunu desteklemektedir.

32- Nişantaşı

Osmanlı döneminde atış talimi veya yarışlarda atılan okun düştüğü yere hatıra olarak dikilen kitabeli taşlara ‘nişantaşları’ denilirdi. Bu yerlerden birisi de III.Selim ve II.Mahmud’un ilgi odağı olan bugünkü Nişantaşı civarıydı.

33- Ayrılık Çeşmesi

Eskiden Trakya ve İstanbul’dan hacca gidecek olanlar burada toplanırlar ve hep birlikte yola çıkarlarmış. Hacı adayları yakınları ile burada vedalaşıp yola çıktıklarından semte Ayrılık Çeşmesi adı verilmiştir.

34- Kartal

Bizans dönemindeki adı Kartalimen dir. Semt zamanla Kartal ismiyle anılmaya başlanmıştır. Bir başka söylentiye göre de küçük bir balıkçı köyü olan semtte yaşayan ve çok sevilen Kartelli isimli balıkçıdan dolayı önceleri Kartelli’nin köyü olarak anılan semtin adının zamanla Kartal a dönüştüğüdür.

35- Çengelköy

Bizans İmparatoru Justinianos buraya karısı Sophia için bir saray yaptırmıştır ve semte Sophianea adı verilmiştir. Osmanlı döneminde bu semtte gemi çapaları imal edildiğinden adı Çengel Köyü olarak benimsenmiştir. Bir başka söylentiye göre de; Osmanlı döneminde leventlikten yetişen Çengeloğlu Tahir paşa (Sonradan Kaptan-ı Deryalığa kadar yükselmiştir) bu semtte oturmuş ve yörede mescit, çeşme gibi yaptırmış ve birçok hayır işlerine önayak olmuş semtin sevilen kişilerinden biri olmuştur, semte bu sebepten onun ismi verilmiştir…

Kaynak : Seyyarkitap tarafından yayımlanan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi – İstanbul’un İlçe ve Semt İsimleri I-II

Bir yanıt yazın