E-Ticaret Nedir? Nasıl Yapılır?

Son yıllarda Türkiye’de çok önemli ve ekosistemi çok ileri zıplatacak gelişmeler oldu.

Önce GittiGidiyor 217.5 milyon$’a eBay’e satıldı daha sonra Yemeksepeti.com 589 milyon$ gibi bir fiyata Delivery Hero’ya satıldı ve 1 Temmuz 2018 tarihi ile de Trendyol dünyanın en büyük e-ticaret sitelerinden biri olan Çinli girişimci Jack Ma’nın kurucusu olduğu Alibaba.com ‘a satıldı. Henüz fiyat konusunda kesin bir bilgi paylaşılmamışken Hürriyet gazetesi yazarı Dilek Dayınlarlı Trendyol’un Türkiye’deki ilk unicorn(bir milyar dolar değerlemeye ulaşan girişim) olduğunu haberinde belirtti.

Peki ben bunu neden anlattım? Niçin anlattım?

Bu yazıda; dünüyle, bugünüyle ve yarınıyla e-ticareti konuşacağız.

E-Ticaret Nedir?

OECD (İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) Sayısallaştırılmış yazılı metin, ses ve görüntünün işlenmesi ve iletilmesine dayanan kişileri ve kurumları ilgilendiren tüm ticari işlemlerdir.

Bu kalıbı Türkiye’de sadece 3 kişi kullandığı için biraz daha açık bir tanımla ifade edecek olursak e-ticaret; 

-Herhangi bir ürün ya da hizmet için, çeşitli ödeme yöntemleriyle bir internet sitesi üzerinden ticaret yapmanızı veya sipariş vermenizi sağlayan bir alışveriş yöntemidir.

İlk E-Ticaret Neydi? Nasıl başladı?

E-Ticaret mantığı, ilk defa 1979 yılında İngiliz bir girişimci olan Michael Aldrich tarafından ortaya atılmıştır. Michael, Videotext (Bildiğimiz Teletex) üzerinden Tesco marketlerinden sipariş verebildiğiniz bir sistem oluşturdu.

Aynı zamanda The Guardian gazetesinin haberine göre 1970’lerde Stanford Üniversitesi’ndeki öğrenciler, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) okuyan diğer öğrencilere, Arpanet hesapları ve okulun yapay zekâ laboratuvarını kullanarak satış yaptı. Teknik olarak bir ağ kullanılarak yapılan ilk alışveriş bu olsa da 1994 yılında bir kişiye internet üzerinden pizza satan Pizza Hut, ilk e-ticareti gerçekleştiren şirket olma onurunu elinde taşıyor.

E-TİCARET İŞ MODELLERİ

E-ticaret iş modelleri firmadan tüketiciye (B2C), firmadan firmaya (B2B) ve tüketiciden tüketiciye (C2C) olmak üzere 3’e ayrılmaktadır. Şimdi dilerseniz bu iş modellerini sırası ile tanımlayalım.

1.İşletmeden Tüketiciye İş Modeli (Business 2 Costumer)

E-ticaret kısaca, bir işletmenin tüketicilere online satış yapması olarak tanımlanabilir. Bu iş modeline ülkemizdeki birçok online perakende sitesinin yanı sıra dünyadan; Walmart.comTarget.com ve Amazon.com gibi, şirketler örnek olarak verilebilir.

2.İşletmeden İşletmeye İş Modeli (Business 2 Business)

İşletmeden işletmeye (B2B); başka bir e-ticaret perakendecisine, doğrudan online ürün/hizmet satan işletmeler tarafından benimsenmiş iş modeli olarak tanımlanıyor. Örneğin, bir inşaat şirketi için çimento veya çalışanları tarafından tüketilmesi için online ofis malzemeleri satan işletmeler; B2B iş modelini kullanan işletmelere örnek olarak verilebilir.

3.Tüketiciden İletmeye İş Modeli (Costumer 2 Business)

Tüketicilerin, diğer tüketiciler yerine işletmelere ürün/hizmet satması; tüketiciden işletmeye (C2B) iş modeli olarak adlandırılıyor ve bu e-ticaret modeli, daha çok serbest çalışanlar tarafından kullanılıyor. Örneğin Freelancer.com, bu anlamda en bilinen C2B iş modelleri arasında yer alıyor.

4.Tüketiciden Tüketiciye İş Modeli (Costumer 2 Costumer)

Tüketiciden tüketiciye (C2C) e-ticaret iş modelinde tüketiciler; satılan ürünler üzerinden belli bir komisyon alan e-ticaret siteleri aracılığıyla, internet üzerinden ürün alıp satabiliyor. Gittigidiyor.comSahibinden.com ve eBay gibi açık artırma veya ikinci el eşya alımı/ satımı yapılan internet siteleri; bu iş modelini benimseyen e-ticaret sitelerine örnek verilebilir.

Peki Neden E-Ticaret Yapalım ki Ne Gibi Avantajları Var?

  • Firmanın İnternet üzerinden müşterilerine ulaşabileceği 7/24 açık bir şubesi yani online dükkanı olur.
  • Elektronik ortamda alışveriş süreci hızlı gerçekleştiğinden zamandan tasarruf sağlanır.
  • İnternet ortamında ürün çeşitliliği için mekan sıkıntısı olmadığından, müşteriye daha fazla ürün çeşidi sunulabilir.
  • Müşteri kısa süre içinde pek çok ürünü inceleyebilir. Ürün kıyaslama imkanları daha geniştir.
  • Müşteri açısından sanal ortamında birden fazla alışveriş yapabileceği firma olduğundan rekabet nedeniyle düşük fiyata ürün alabilir.
  • Stok, ürün maliyeti, iş gücü, dükkan giderleri reel bir mağazaya oranla çok daha düşüktür.
  • Klasik bir mağaza sadece bulunduğu bölge içindeki müşteri potansiyeline hitap eder. Oysa e-ticaret firmaları için böyle bir sınırlandırma söz konusu değildir.

E-ticaretin sunduğu avantajları alıcı ve satıcı açısından ele alacak olursak;

Müşteri açısından avantajları;

  • Evden hızlı bir şekilde alışveriş yapma imkanı sağlar.
  • Ürün fiyat araştırması ve alım yapmak için harcanan ulaşım giderleri ortadan kalkar.
  • Ürün çeşitliliği içinde tercih yapma imkanı geniştir.
  • Ürün kıyaslama imkanları daha geniştir.
  • İstenilen ürün hakkında araştırma ve kullanıcı deneyimlerine ulaşmak kolaydır. Bu sayede ürün hakkında ilk elden gerçekçi bilgilere ulaşma imkanı sağlar.

Satıcı açısından avantajları;

  • Ürünlerini satabileceği 365 gün, 24 saat açık bir şubeye kavuşur.
  • Ürünlerini tanıtan bilgileri detaylı olarak sunabileceği online bir platforma sahip olur.
  • Stok yapmadan, ürün satışı yapabilir.
  • Depo, dükkan kirası, eleman, elektrik, su, telefon, fax vs. gibi gider kalemlerini ciddi oranlarda azaltarak kazanç sağlar.
  • Dünyanın her köşesinden sürekli ve yeni müşteriler kazanma imkanı yüksektir.

E-Ticaretin Pazar Büyüklüğü 

Tahminler birbirinden farklı. Ama elektronik ticaret dünyada her yıl yüzde 20 oranında büyüyor. Türk şirketleri de bu müthiş değişime ayak uydurma konusunda adımlar atıyor. Ardı ardına sanal mağazalar ve internette banka şubeleri açılıyor. Dijital ortamda iş yapmanın şirketlere, tüketicilere büyük avantajlar sağlayacağı kesin.

2017 yılında dünya çapındaki perakende e-ticaretin pazar büyüklüğü 2.3 trilyon dolar olarak belirlenmiş durumda. Her sene ortalama %20 büyüyen pazarın 2021 yılında 4.5 trilyon doları aşacağı düşünülüyor.
Türkiye pazarı da 2016’da 30,8 milyar TL olarak belirlenmiş. Her yıl %30’luk bir büyüme ile de artış gösteriyor.
E-Ticaretin Geleceği
Dünya genelinde e-ticaret cirosu 2015’te 1 trilyon 943 milyar dolar, 2016’da ise 2 trilyon dolara ulaştı. 2018’de ise global e-ticaret hacminin 2,5 trilyon dolar seviyesine, 2020’de de 4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Birkaç yıl içerisinde gösterdiği gelişimle geleneksel mağazacılığa alternatiflikten gerçek bir rakibe dönüşen online alışveriş, teknolojik gelişimler, kullanıcı alışkanlıkları ve ihtiyaçlardan faydalanarak yeni kanallar açmayı, yeni araçlardan kullanmayı da sürdürüyor.

Genel ticaretin %7’sini oluşturan ve yakın tarihte bu oranı %10’a çıkaracak olan e-ticaret, hız ve pratiklik sunduğu kadar yeni trendlerden yararlanarak tüketicileri kendine çekmeye de devam ediyor. Yapılan araştırmalar ışığında gelecek 10 yıl içinde e-ticaret trendlerinde bazı değişimler yaşanması ve yeni anlayışların iyice yerleşmesi bekleniyor. Peki, e-ticaretin gelecek 10 yıldaki trendleri nelerdir?

Tüketicilerin e-ticaretten temel beklentileri fiyat ve elverişlilik. Önümüzdeki on yılda ise müşterinin istediği şeyi istediği yerden istediği zamanda alabilmesi yaygın bir trend haline gelerek anlık tatmini öne çıkaracak. Müşteriler dijital reklamlardaki ürünlerin her yönden verilen söze sadık olmasını bekleyecek, ne görüyorlarsa aldıklarının da o olmasını isteyecek. Alışveriş deneyiminin gittikçe önemli hale geldiği e-ticarette Artırılmış Gerçeklik (AR) anahtar rol oynayacak rapora göre. Hızlı tüketimin dezavantajları düşünüldüğünde sürdürülebilirliğin yükselişi ise kaçınılmaz görünüyor.

Online ve Offline Mağazalar İç İçe

Fiziksel mağazaları olan perakendeciler ve e-ticaret arasındaki sınırlar halihazırda siliniyor ve 2026’da bunlar tamamen ortadan kalmış olacaklar. Rapora göre, “tek bir alanda hizmet sunan, mevcut online perakendeciler fiziksel mağazalar oluşturmaya devam edecek. Buradaki amaç, çoklu marka satışı yapanlar için beklentileri karşılama sürecini ve müşteri hizmetlerini geliştirmek olacak. Perakendecilerin çoğu, bugün yükselişte olan yöntemlere başvurarak, İngiltere’deki “click-and-collect” modeli gibi uygulamaları hayata geçirmek için işbirliklerine gidecek. Offline perakendecilerin yalnızca daha az fiziksel mekana ihtiyacı olacak ve online platformlara yaptıkları yatırımları artıracaklar. Diğer yandan, AR sayesinde müşterilerin geri iade yapma oranı da alacakları ürünü almadan önce dijital deneme yapabilmeleri sayesinde azalabilir.

Mobil öncelikli perakende deneyimi 

Akıllı telefon satışlarının 2020’de 2 milyar adeti geçeceği beklentisi, büyüyen ekranlar ve mobil ticaretin yükselişi perakende deneyiminin mobil öncelikli evrileceğine işaret ediyor. Bu mobil ödemeler kadar mobilin öncelikli olduğu reklam modellerinin kullanılacağı anlamına geliyor.

Daha Fazla Kişisellik

Tüketiciler, kişisel verilerini paylaşırken bu verilerin kimlerle ve ne amaçla paylaşılacağı konusunda daha fazla söz sahibi olmak isteyecek. Yani sağlık bilgileri ya da ilgi alanları paylaşılırken seçim yapma imkanı talep edecekler. Aynı şekilde paylaştıkları bilgiler doğrultusunda hizmet alma beklentileri de artacak. Kişisel verileriyle gerçekten uyumlu seçeneklerle karşılaşmak ve gizlilik hakkının sonuna kadar değerlendirilmesi fırsatına sahip olmak, e-ticaretin gelecek 10 yıl içinde tüketicilere sunacağı özellikler arasında yer alacak.

Fiziksel dünyada bir müşterinizi mutsuz ederseniz bunu 6 kişi ile paylaşır. Dijital dünyada bir müşterinizi mutsuz ederseniz bunu 6.000 kişi ile paylaşır. -Jeff Bezos

Kaynak Kaynak Kaynak Kaynak Kaynak Kaynak

“E-Ticaret Nedir? Nasıl Yapılır?” üzerine 3 yorum.

  1. Çok faydalı bir yazı olmuş. Kaynaklarını da bizlerle paylaşıyor olman yazını daha da anlamlı kıldı, en azından benim için öyle. Emeğine sağlık!

  2. Geri bildirim: Affiliate Marketing (Satış Ortaklığı) Nedir? Nasıl Yapılır? – SINANHAN

Gizem için bir cevap yazın Cevabı iptal et