Mustafa Kemal Atatürk ve Dimitrina Kovaçeva Aşkı

“Gençliğimi bıraktım Sofya’da. Bir kız sevdim ama, bana vermediler…”

Mustafa Kemal’in aşık olduğu kadınlar listesinde sanırım ilk sıradaki insan.

Bu aşkın başlangıcı ve gelişimi bazı kaynaklarda şu şekilde anlatılır: “Türk asıllı Bulgar milletvekili Şakir Zümre, Sofya’ya alışamayan Mustafa Kemal’i bir gece Guiseppe Verdi’nin ünlü Aida operasının prömiyerine götürdü. Antrakta Bulgar çarı Ferdinand’la tanışan Mustafa Kemal, opera bittiğinde büyülenmiş bir halde salonu terk etti. Aida’nın büyüsüne kapılanlar arasında eski savunma bakanı general Kovaçeva ve kızı miti(Dimitrina Kovaçeva) de vardı. Genç bekâr erkekler ise Aida’dan çok general Kovaçeva’nın öğrenimini İsviçre’de tamamlamış olan, üç dil bilen ve harika piyano çalan güzel kızı Miti’nin dikkatini çekmeye çalışıyorlardı. Mustafa Kemal ve Miti o gece birbirlerini fark etmediler ama Aida operası yaklaşık bir ay sonra yollarını kesiştirecekti… Sofya’ya alışan ve çevresi giderek genişleyen Mustafa Kemal 1914 Şubat’ının ilk cumartesi günü şehir kulübü’nde general Kovaçeva ve ailesiyle tanıştı. Miti ve Mustafa Kemal’in “güzel mavi tuna” valsi de işte bu tanışma gününde yaşandı. o gecenin hemen ertesinde Mustafa Kemal, general Kovaçeva’nın evine davet edildi. Türk zabitinin aileyle yakınlaşması, Miti ile daha fazla zaman geçirmesini sağladı. İkili sık sık Boris parkı’ndaki buz pateni pistine, Çar Osvobodidov bulvarı üzerindeki Bulgarya Pastanesi’ne gitmeye başladılar. Ancak kısa bir süre sonra bir tatsızlık yaşandı. Halk tiyatrosuna bilet almaya giden Miti’nin yolu gazi bir yüzbaşı tarafından çevrildi. Yüzbaşı babasıyla beraber Türklere karşı savaştıklarını hatırlatarak, Sofya’daki birçok kimsenin Miti’nin genç Türk zabitiyle yaşadığı ilişkiden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Olayın ardından eve kapanan Miti ve yaşananları duyan Mustafa Kemal, birkaç gün hiç konuşmadılar. Sonra ortak dostları devreye girdi ve Bulgarya Pastanesinde yine buluştular. Sorunu konuşmadan çözmüşlerdi. 24 Mayıs’ta bir bayram kutlaması için askeri kulüp’te düzenlenen balo, ikilinin tüm Sofya’ya meydan okudukları gece olarak akıllarda kaldı. Geceye yeniçeri kıyafetiyle katılan Mustafa Kemal, “en özgün kıyafet sahibi” seçildi. Mustafa Kemal, onuruna çalınan vals başlayınca tüm salonun bakışları arasında Miti’ye doğru ilerledi ve birlikte piste çıktılar. Başta Bulgar çarı olmak üzere bütün kalabalığın önünde herkese meydan okuyorlardı…

Kısa bir süre sonra Miti ve Mustafa Kemal her zaman gittikleri Boris Parkı’nda bu defa gelecekleri üzerine konuşuyorlardı. Mustafa Kemal, Miti’ye klasik bir evlenme teklifinde bulunmadı. Aksine yaklaşan savaşlardan, Türkiye’nin gelenekleri ve diniyle farklı bir ülke olduğundan söz etti. Miti hepsini dinledi ve “evet diyorum, ne olacaksa birlikte olsun” dedi. Miti evine gidip haberi annesine verdi. Miti ve annesi mutfakta plan yaparken Mustafa Kemal’in geldiğini duydular. Klasik selamlaşmanın ardından general Kovaceva ile Mustafa Kemal baş başa kaldılar. Mustafa Kemal Miti’yle evlenmek istediğini açıkladı. General Kovaçeva biraz daha beklemenin hepsi için daha iyi olacağı yanıtını verdi. Mustafa Kemal Miti ile görüşmeye devam etmelerine izin verilmesini istedi, general de bunu onayladı. General Kovaçeva kararı ertelemişti ama Sofya’da belirli bir çevrenin tek dedikodusu Miti ile Mustafa Kemal’in ilişkisi olmuştu. Rahatsızlığı artan general Kovaçeva, Mustafa Kemal’e “bu evlilik olmayacak ve artık Miti ile görüşmeseniz iyi olur” mesajını iletti. Mustafa Kemal derin bir sessizliğe gömüldü. Miti ve ailesiyle zaman zaman şehir kulübünde karşılaştılar ama birbirlerini görmezden geldiler.

Son Buluşma

general Kovaçeva kızını avukat Gergi Haciyordanov ile nişanlamaya karar verdi. Mustafa Kemal ise o günlerde Sofya’dan ayrılmaya ve cepheye gitmeye hazırlanıyordu. Miti nişanlanırken Mustafa Kemal de bavullarını toplayıp İstanbul’a döndü… Bir yıl sonra Mustafa Kemal Çanakkale zaferi ile tüm dünyanın tanıdığı bir isim olmuş, Miti ise zorla evet dediği nişanlısından ayrılmıştı. Sofya’ya dönen Mustafa Kemal general Kovaçeva’ya kararında bir değişiklik olup olmadığını sordu. Yanıt yine olumsuzdu ama general bu kez vedalaşmalarına izin vermişti. Miti ve Mustafa Kemal Bulgarya Pastanesi’nde son kez buluştular. O bir saate, bir yılın hasretini ve bundan sonra ayrı geçirecekleri yılların özlemini sığdırmaya çalıştılar. Mustafa Kemal’in Miti’ye son sözleri “sana karşı hissettiklerim yaşamım boyu değişmeyecek” oldu.

Dipnot: Mustafa Kemal ile Miti’nin sık sık buluştuğu Bulgarya Pastanesi’nde, henüz bu aşk alevlenmeden önce bir gün Mustafa Kemal tek başına otururken “la vie est breve” isimli Fransız şiirini Türkçe’ye çevirerek yaveri Salih Bozok’a yazdığı mektuba ekler. Bu şiir çok sonra Fikret Kızılok tarafından şarkılaştırılmış ve içinde Miti ile paşanın aşkından söz eden dizelere de yer verilmiştir.

Şiirin aslı ve Mustafa Kemal tarafından yapılan tercümesi şu şekildedir:

“la vie est bréve – hayat kısacık.
un pen de reve – azıcık hayal,
un oen d’amour – azıcık aşk.
et puis bonjour – derken merhaba…
la vie est vaine – hayat anlamsız.
un pen de peine – biraz ızdırap
un pen d’espair – ve umut yalnız
et puis bonsoir – derken allahaısmarladık…”

kaynak

Bir yanıt yazın